Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim

kurumsallaşma

kurumsal yönetim

 

 

Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim son yıllarda  hayatımıza özellikle OECD ile girmiş kavramlardır. Firmalar sürdürülebilir başarıyı yakalamak istiyorlarsa bu kavramlara tanışmalıdır, ancak maalesef ülkemizde kurumsallaşma sürecinde yeterinde ilgi gösterilmemekte bunun sonucu olarak da aile şirketlerinin ekonomik faaliyetleri kısa sürmektedir. Ekonomimizde lokomotifi görevini gören ihracatımızın kayda değer bir kısmını gerçekleştiren aile şirketlerinin yaşam ömrü ortalama 24 yıldır. Bu da kurucunun firma başında kaldığı süreye denk gelmektedir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, birinci kuşakta son bulan aile şirketi oranını %80; ikinci kuşağa ulaşanların oranı %16, üçüncü kuşağa ulaşanların oranı %4’dür.

Uzun vadede kurumsallaşmayan ve kurumsal yönetimin temel ilkelerini uygulamayan şirketlerin sürdürülebilir başarıyı yakalaması oldukça güçtür

Kurumsallaşma ve kurumsal yönetimin  esas amacı bir organizasyonun  sistemi kişiye bağlı olmaktan çıkarmak,devamlılığı belli kişilerin varlığına bağlı olmayan bir sistem’ oluşturmaktır.

Kurumsallaşma genellikle organizasyon ve operasyon üzerine yoğunlaşır; iş çerçevelerinin belirlenmesi, yetki sorumluluk ve rollerin tanımlanması, standart uygulamaların ve denetim yapısının oluşturulması konularına eğilir.

  • Amaçlara uygun bir örgüt yapısı oluşturulması;
  • İş tanımlarının yazılması;
  • Prosedür ve yönetmeliklerin oluşturulması;
  • Yetki ve sorumlulukların dağıtılarak profesyonel bir yönetime geçilmesi gibi unsurlara işaret eder. Kurumsallaşma kısaca, operasyonel işlerin daha doğru bir şekilde işlemesini amaçlar.

Kurumsal Yönetim ise, “sahiplik ve kontrol” unsurlarının devreye girmesiyle anlam kazanır; hesap verilebilir şeffaf bir yapının oluşmasını sağlamayı böylelikle  pay sahiplerinin çıkarlarını gözetmeyi amaçlar.

  • Aile anayasası oluşturulması;
  • Aile yönetim ilişkilerinin belirlenmesi;
  • Hissedar olan ve olmayan, yönetimde olan ve olmayan aile bireylerinin çıkarlarının dengelenmesi;
  • Aile konseyi oluşturulması;
  • Çatışma yönetimi sistematiği oluşturulması;
  • Haleflik planı yapılması;
  • Hissedar sözleşmesi hazırlanması gibi unsurları ön plana çıkarır.

Bu unsurlar, sahipliği ellerinde tutan aile bireylerinin, varlıklarını- gelecek kuşaklara ulaştırmalarını, dolayısıyla şirketin devamlılığını sağlar.

Kurumsal Yönetim İlkeleri Kurumsal yönetim dört ana prensip üzerine kuruludur. Bunlar adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleridir.

Adillik; Adilik ilkesi, şirket yönetiminin bütün hak sahiplerine karşı eşit davranmasının ifade eder. Azınlık hissedarları ve yabancı ortaklar da dâhil olmak üzere, hissedar haklarının korunması bu ilke altında incelenmektedir.

Sorumluluk;  Sorumluluk ilkesi, şirketlerin pay sahipleri için değer yaratırken, toplumsal değerleri yansıtan kanun ve düzenlemelere uyum gösterecek şekilde faaliyet göstermesini ifade eder.

Şeffaflık; Kuruluşların kamuoyu ile doğru, açık ve karşılaştırılabilir bilgi paylaşımını, doğru zamanda yapması gerekliliği, iyi uygulamalarda ortaya konmaktadır.

Hesap Verebilirlik Kurumsal yönetim çerçevesi, şirketin stratejik rehberliğini, yönetim kurulu tarafından yönetimin etkin denetimini ve yönetim kurulunun, şirkete ve hissedarlara karşı hesap verme yükümlülüğü taşımasını sağlamalıdır.

Kaynak:  http://www.demetekin.com.tr/kurumsallasma-ve-kurumsal-yonetim/